BULDUĞUMUZ - o çok eski sandıkta -
bilinmedik bir pazar akşamı sofrası.
bir elinde saçların - hiç sorma rüzgâr masal taşır mı o uzak ülkeden -,
diğerinde eğilişin.
duaları bir saksı kuşunun, senden yanaydı. şapkası uçtu.
kabuluydu. gitti uçurum kenarlarına.
bıraktığı boşluğu, ben, hepimizin biraz yasemin kokan günleri.
bütün teni ürperdi... (pencereler ardı ardına açılıyor, gölgelerin
bir soluk alışı.)
her şey şimdi gibi. evet açtığında gözlerini. her zaman. sen, istediğim.
rüzgâr dinmez bu akşam. ben hiç... bil bunu, bana öğret.
haziran '91
Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder