Cuma

59

BU zaman ne öncesi, ne yarının tenime soluk veren cümlesi...
yaşama sevinci sizlerin sözü; bir boşluk buldum akarım.
bu dünyada çok az şey gerçekten önemli, bilinmez, istenir...
yol. gidiş. her bir resmi yüzüme çevirip; gözlerim...
unutmam gerekiyor sesinizi. sıcaklığını bedenlerinizin beni bu kentte
tutan.
ağırlığı onca yılınızın, bir taş.
gitti demişlerdi en son. inanmıştım, işin kötüsü..
kapı açılır, ışık -o küçük odamın, sarı- yayılır boşluğa.
gözlerini kısar önce. bekler. neyi? bekler adımları bir nedeni. neyi?
boy aynanız beni görmeyecek... güvenmeyin gözlerime.
(asıldı çocuk cesetleri enselerinde kurşun delikleriyle ve beyaz camın
tutsakları izledi. akşam yemeğiydi...)

uzak durun
bu zaman.

kış '92

Hiç yorum yok: