Cuma

65

ONCA açıktır parmakların söyleyip durduğu; mekâna
kokusu titrek gölgeler sokmayın, atın dışarı iğdiş edilesi bedenleri
(ucuz, yapışkan erkek sinikliği sarıyor boşluğu, üç beş sıradan yalanın);
rengimizi sormayanlar, rengimizde sır taşınmadığını biliyor;
az, çok fazla bunu tanımlamaya. hiç in görkemi...
şölen ucuz tepe başlarının ölüm şöleni ve her darbenin kara sesi: çığlık;
ya da utan, en çok sen.

aralık '92

Hiç yorum yok: