ÇÖZÜLEN, sanırım bir sokak-üstü kayasına bakılırsa...
öncesiz (ne değil ki) merakımız hep tanış evlere yakışır.
yazık ki kan, hiç yangın alevine... (- o iki kız çocuğu,
ayrılıp birleşen elleri kadınların, erkeklerin-
sanıldı mı ihanetin tadı kalmaz, habersizdir sarı teni ayrılmanın,
ölüm bir dost soluğu taşır dudaklarımızdan içeri, yutarız,
o sese aldırmamak anlamlı gelir bize); söndü; o her zamanki yüzüyle; şaşırmak günahı
altında derimizin, farkedilmez bilen yüzlerde; oyun;
kaçıncı oyun açıldı- bir rulet masası-, saklı bir kadının en olmaz sabrı
(döner, seyredişi, döner, seyredişi, acı verir,
seyredişi tenine dair her şeyi, döner).
pençem boynunda güzelim; kesen şu camı boydan boya, üç cümle:
yalnızlık güçtür, hiç çoğu kez güzel ve sensizdir hiç...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder